28 Nisan 2009 Salı

OKUL YÖNETİMİNDE BİLGİSAYAR KULLANIMI

SORULAR
1-) Blog sitenizdeki temel özellikleri ve son 15 gün içinde eklediğiniz özellikleri ana başlıklar halinde belirtiniz.
2-) Yapısalcı yaklaşım ve çoklu zeka kuramı arasındaki benzerlik ve farklılıkları maddeler halinde yazınız.
CEVAPLAR
2-ÇOKLU ZEKA KURAMI VE YAPILANDIRMACI YAKLAŞIM ARASINDAKİ ;
FARKLILIKLAR:
1-Çoklu zeka herkesin her tür zekaya sahip olduğunu savunurken yapılandırmacı yaklaşım bireysel faklılıklar üzerinde durur.
2-Yapılandırmacı yaklaşım öğrenen odaklıdır, çoklu zeka kuramı ise öğreten ve öğrenen odaklıdır.
3-Yapılandırmacı yaklaşım bilgiyi yapılandırma üzerinde dururken çoklu zeka kuramı bilgi kullanma zeka türü üzerinde durur.
4.Yapılandırmacıda öğrenci öğrenmeyi öğrenir, çoklu zeka da öğrenci hangi tür zekada daha iyi olduğunu yada farklı zeka türlerini geliştirmesi üzerinde durulur.
5.Yapılandırmacıda önceden öğrenilen bilgiler sınanmalıdır ama çoklu zekada böle bir ön koşul yoktur.
6. Yapılandırmacı yaklaşımda öğrenme aktiviteleri ve öğretim, önemli konular etrafında toplanırken çoklu zeka yaklaşımında her alan ve konu önemlidir böyle bir ayrım üzerinde durmaz.
BENZERLİKLER:
1-Her ikiside öğrenci merkezlidir.
2- Her ikiside çift yölü gelişim sağlar.
3-Her ikisinde öğretmen rehber durumundadır
4-İkiside sonuç değil süreç değerlendirmesi üzerinde durur.
5-Her ikisnde de etkinlikler ve esneklik söz konusudur.
6-Her ikisinde de öğrenme süreç içerinde gerçekleşir.
7-Çevre, sosyo-kültürel yapı her ikisinde de önemli bir faktördür.

31 Mart 2009 Salı

Yaşama Anlam ve Boyut Katan İki Şeyin Önemi

İki şey "Kalitesiz İnsan" ın özelliğidir :
1- Şikayetçilik
2- Dedikodu
İki şey çözümsüz görünen problemleri bile çözer :
1- Bakış açısını değiştirmek
2- Karşındakinin yerine kendini koyabilmek
İki şey yanlış yapmanı engeller :
1 - Şahıs ve olayları akıl ve kalp süzgecinden geçirmek
2- Hak yememek
İki şey kişiyi gözden düşürür :
1- Demagoji (Laf kalabalığı)
2- Kendini ağıra satmak (övmek, vazgeçilmez göstermek)
İki şey insanı "Nitelikli İnsan" yapar :
1- İradeye Hakim Olmak
2- Uyumlu Olmak
İki şey "Ekstra Değer" katar :
1- Hitabet ve diksiyon eğitimi almak
2- Anlayarak hızlı okumayı öğrenmek
İki şey geri bırakır :
1- Kararsızlık
2- Cesaretsizlik
İki şey kaşif yapar :
1- Nitelikli çevre
2- Biraz delilik
İki şey ömür boyu boşa kürek çekmemeni sağlar :
1- Baskın yeteneği bulmak
2- Sevdiğin işi yapmak
İki şey başarının sırrıdır :
1- Ustalardan ustalığı öğrenmek
2- Kendini güncellemek
İki şey başarıyı mutlulukla beraber yakalamanın sırrıdır :
1- Niyetin saf olması
2- Ruhsal farkındalık
İki şey milyonlarca insandan ayırır :
1- Sorunun değil, çözümün parçası olmak
2- Hayata ve herşeye yeni (özgün, orijinal, farklı) bakış açısıyla yaklaşabilmek
İki şey gelişmeyi engeller :
1- Aşırılık (mübağala, abartı, ifrat, tefrit)
2- Felakete odaklanmış olmak
İki şey çözüm getirir :
1- Tebessüm (gülümseme)
2- Sükut (susmak)

27 Mart 2009 Cuma

2009 Blog Ödülleri sahiplerini bekliyor!

İnternet kullanıcılarını blog yazmaya teşvik etmeyi ve Türk internet sektörüne zengin ve özgün içerikler kazandırmayı hedefleyen 2009 Blog Ödülleri’nin takvimi belli oldu.

İnternet kullanıcılarını blog yazmaya teşvik etmeyi ve Türk internet sektörüne zengin ve özgün içerikler kazandırmayı hedefleyen 2009 Blog Ödülleri’nin takvimi belli oldu. Blog sayfasına sahip olan tüm kişi ve kurumlar, 13 farklı kategoride ödül verilecek yarışmaya 21 Mart – 5 Nisan tarihleri arasında başvurabilecek. Kazananlar ise 2 Mayıs 2009 tarihinde düzenlenecek ödül töreninde açıklanacak.

Bu yıl ikincisi düzenlenen Blog Ödülleri Yarışması internet kullanıcılarını blog yazmak konusunda cesaretlendirmeyi, bu sayede de Türk internet dünyasına özgün ve zengin içerikler kazandırmayı hedefliyor. Tüm blogger’lara internetin uçsuz bucaksız dünyasında keşfedilme imkânı sunan yarışmaya başvurular, 21 Mart – 5 Nisan 2009 tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

Blog Ödülleri Yarışması’nı düzenleyen Bloglama’nın kurucularından Eray Endeş, konuyla ilgili düşüncelerini şöyle dile getiriyor: “İlk defa 2008 yılında düzenlediğimiz Blog Ödülleri’ne 800’den fazla blog başvurdu. Bunlardan 471 tanesi ise yarışmaya katılma hakkı kazandı. Dereceye giren bloglar 14,473 bin oy ile belirlendi. Yarışma süresince 103,012 tekil ziyaretçi 299,837 sayfa ziyaret etti. Bu rakamlar, Blog Ödülleri’nin Türk internet dünyası için taşıdığı önemi açıkça ortaya koyuyor. Bu yıl katılımın çok daha fazla olacağını tahmin ettiğimiz Blog Ödülleri, internet dünyasında öne çıkmak isteyenler için önemli bir fırsat sunuyor. Duygu ve düşüncelerini internet aracılığıyla dünya ile paylaşmaktan çekinmeyen herkesi Blog Ödülleri’ne bekliyoruz.”

Kazananların 2 Mayıs 2009 Cumartesi günü düzenlenecek ödül töreninde açıklanacağı 2009 Blog Ödülleri kadın, yemek, otomobil, kişisel, hobi, kültür-sanat, reklam – pazarlama, topluluk, teknoloji, haber – gündem ve şirket blogları olmak üzere tam 13 farklı kategoride dağıtılıyor.

2009 Blog Ödülleri’nin sahipleriyle buluşma süreci şu aşamalardan oluşuyor:

21 Mart - 05 Nisan 2009 Kayıtların alınması
06 Nisan - 10 Nisan 2009 Kayıtların değerlendirilmesi
11 Nisan - 26 Nisan 2009 Oylama süreci
27 Nisan - 01 Mayıs 2009 Oylamanın değerlendirilmesi
02 Mayıs 2009 Blog Konferansı ve 2009 Blog Ödülleri Töreni

Katılım koşulları

1. Yarışmaya yalnızca Türkçe içerikli bloglar katılabilir.
2. Bir blog ile en çok bir kategoride başvuru yapılabilir ancak başvuru sahibi farklı bloglar ile diğer kategorilere de başvuru yapabilir.
3. Blogun yarışmaya katıldığı kategori ile içeriği örtüşmelidir.
4. Blog sahibi yarışmaya katılırken gerçek kişisel bilgilerini vermek zorundadır.
5. Blog sahibi kendisine verilen kodu bloguna yerleştirerek blogun kendine ait olduğunu doğrulamalıdır.
6. Herhangi bir kategoride yeterli başvuru olmaması durumunda kategori iptal edilebilir. Bu durumda o kategoriye ait bloglara, içeriğine uygun başka bir kategoriye geçme hakkı tanınır.
7. Yarışmaya katılacak blog içeriğinde; T.C. yasalarına ya da uluslararası anlaşmalara ters düşecek bir durum yaratan ya da böyle durumları teşvik eden, tüzükleri çiğneyen, her türlü yasadışı, tehditkâr, rahatsız edici, hakaret, küfür içeren, küçük düşürücü, kaba, pornografik, örf ve adetlere karşı, müstehcen, din, dil, ırk ayrımına yönelik iletiler, kişi ya da grupları tahrik edici, itibar zedeleyici, hakaret, tehdit, taciz amacı taşıyan ibareler, nefret dolu, rahatsız edici ya da ahlaka aykırı içerik, ‘hack’, ‘crack’, ‘warez’, mp3 içeren mesajlar, illegal sitelere ait bağlantı, yine bu tarz içerik kullanamaz.
8. Parola korumalı, içeriği halka açık olmayan bloglar yarışmaya katılamazlar.
9. Bloglar yarışma koşullarının herhangi birini karşılamadığı taktirde yarışmanın herhangi bir safhasında önceden bildirilmeden diskalifiye edilebilirler. Başka bir blog ya da sitenin tasarımını (o blog/site için özel yapılmış ise), içeriğini kopyalayan bloglar, değerlendirme süresi içinde ve/veya sonrasında diskalifiye edilebilir. Bu sitelere ödül verilmesi durumunda, verilen ödüller geri alınır.
10. Yarışmaya yönelik kötü niyetli oy kullanımı tespit edildiğinde blog yarışmadan diskalifiye edilir. Yarışmaya ilişkin detaylara http://2009.blogodulleri.com/ adresi üzerinden ulaşabilirsiniz.

Blogcular için 20 püf noktası

Henüz başlamadıysanız bugün doğru gün

Bir blog sahibi olmak ilginizi çekiyorsa, ileride geç kaldığınız her gün için pişmanlık duyabilirsiniz. Bu yüzden bahaneleri bir kenara bırakıp hemen başlayın.

Bloğunuzu tanıtın

Bloğunuzda güzel bir içerik yarattıktan sonra oturup Google'ın size ziyaretçi göndermesini beklemek yerine tanıtım için çaba gösterin. Blograzzi.com gibi blogların tanıtıldığı ve karşılaştırıldığı ortamlara adım atmak tanınmanızı hızlandıracaktır.

Gerçekten sevdiğiniz konularda yazın

Bloğunuzun konusuna karar verirken kendinize keskin sınırlar çizmeyin. Blog yazarken başarılı olmanın ilk şartı gerçekten hakim olduğunuz ve sevdiğiniz konularda yazmak.

Ziyaretçilerinize sorular sorun

Bloğunuzdaki yorumları çoğaltmak için yapabileceğiniz en uygun hareketlerden biri, yazdığınız yazıların sonunda ziyaretçinize sorular yöneltmektir. Ziyaretçilerinizin bahsettiğiniz konudaki fikrini sorarak onları oyuna dahil etmekten çekinmeyin.

Niyetiniz ciddiyse kendi alan adınızı alın

Birçok blogcu öncelikle Blogger.com veya Blogcu.com benzeri servisleri kullanarak başlıyor ve sonra kendi alan adına geçiyor. Bu işe uzun yıllar devam etmeye kararlıysanız kendi alan adınızla yola çıkmanızda yarar var.

Yedekte yazı bulundurun

Tatile çıktığınız ya da farklı sebeplerle bilgisayarınızdan uzak kaldığınız dönemlerde bloğunuza yazı ekleyemeyeceğinizi göz önünde bulundurarak "yedek yazılar" hazırlayın. Sadık ziyaretçilerinizi bekletmemek için gerektiği zaman bu yazıları yayına alabilirsiniz.

Bloğunuzun adı alan adınızla aynı olsun

Takipçilerinizin akıllarında kolayca yer etmesi için bloğunuzun adıyla kullandığınız alan adının aynı olması önemli bir avantaj. Bu yaklaşım, sadık takipçilere sahip olmak isteyenlerin işini kolaylaştıracaktır.

Yazı dizileri kullanın

Bir konunun tamamını tek bir yazıda anlatmak yerine içeriği iki ayrı yazıya bölmek ve başlıkların sonuna 1, 2 gibi numaralar eklemek verimli olabilir. Uzun bir yazının sonuna doğru dağılan dikkatleri tazeleyebileceğiniz gibi bağlılığı da artırabilirsiniz

Doğru altyapıyı kullanın

Bloğunuzun içeriği ne kadar güçlü olursa olsun, kullanmakta olduğunuz altyapı her zaman önem taşıyacaktır. WordPress gibi başarılı bir yapısı olan ve eklentilerle geliştirilebilen ücretsiz bir sistemi tercih etmenizde yarar var.

Google Analytics kullanın

Bloğunuzun ziyaretçi trafiğini incelemek için kullanabileceğiniz en iyi ücretsiz servislerden biri Google Analytics'tir. Kolayca kurulan bu servis sayesinde ziyaretçilerin en çok hangi sayfaları gezdiklerini inceleyebilir ve bloğunuzu bu yönde geliştirebilirsiniz

Düzenli aralıklarla yazın

Sadık takipçiler kazanmak için önem vermeniz gereken konulardan biri de istikrar. Bloğunuza düzenli aralıklarla yazı ekleyerek takipçilerinizi hayal kırıklığına uğratmamanızda yarar var. Takipçilerinize yazı eklenme sıklığını net şekilde bildirmeyi de düşünebilirsiniz.

Kopyalanmış içerikten uzak durun

İçeriğin tartışmasız "kral" olduğu internet dünyasında başarıyı yakalamanın ilk şartlarından biri de özgün olmak. Bu yüzden daha önce başka sayfalarda yayınlanmış olan içeriği bloğunuzdan uzak tutmanızda yarar var.

Yazdıklarınızı yayınlamadan önce okuyun

Farklı ruh halleriyle yazdığınız yazıların bir süre sonra bloğunuzun tarzıyla uyumsuz duygular yarattığını görebilirsiniz. Bu yüzden yazdıklarınızı yayınlamadan önce son bir kez dikkatle okuyun ve tarzınızı koruduğunuzdan emin olun.

Diğer blogları takip edin

Başarılı olduğunu düşündüğünüz diğer popüler blogları yakından takip etmeniz ve nasıl bir yol izlediklerini incelemeniz işinizi kolaylaştıracaktır. Bu sayede gözünüze çarpan başarılı özellikleri bloğunuza aktarabilir veya yeni fikirler geliştirebilirsiniz.

Diğer blogcularla bağlantı kurun

Blog okuyucuları çoğu zaman okumakta oldukları bloğun yönlendirmesiyle yeni bloglar keşfeder ve onlara bağlanırlar. Bu yüzden ilginizi çeken diğer blogcularla tanışın ve bloğunuza bağlantılar vermelerini sağlayın.

Alıntı yaptığınızda kaynak gösterin

Bir başkası tarafından hazırlanmış içeriği bloğunuzda kullandığınızda kaynak göstermeyi asla unutmayın. Bu etik olarak yerinde olacağı gibi ileride yasal sorunlar yaşama riskinizi de azaltacaktır.

Kendi yazılarınıza yorum ekleyin

Blog takipçilerinizin yazılarınıza yaptıkları yorumları takip edin ve zaman zaman kendiniz de yorum yazarak yakınlarda olduğunuzu onlara hissettirin. Seslerini duyuyor olmanız takipçilerinizin duygusal anlamda bloğunuza bağlanmasını kolaylaştıracaktır.

Bloğunuzda kendinizi gösterin

Sadık ziyaretçiler kazanmak için samimi olmak büyük önem taşıyor. Ziyaretçilerinizi yalnızca yazılarınızla karşılamak yerine bloğunuzun bir köşesinde gerçek bir resminizi bulundurmak, sizi takip eden kitleyle samimiyetinizi artıracaktır.
Erişilebilirliğe önem verin

Bloğunuz için elbette gözünüze en hoş görünen tasarımı seçmelisiniz. Fakat ne olursa olsun metinlerin kolayca okunduğundan ve resimlerin rahatça incelenebildiğinden emin olmalısınız. Bloğunuzun tasarımı güzel görünürken ziyaretçinin işini de kolaylaştırmalı.

Ziyaretçiler size ulaşabilsin

Bloğunuzun bir köşesinde size ulaşmak isteyen ziyaretçilere yol gösterecek bir bağlantı bulundurun.

26 Şubat 2009 Perşembe

Beyaz Show'da ben dansözden sonra :)

ZENGİNİN MALI ZÜĞÜRDÜN ÇENESİNİ YORARMIŞ !!!

- Bill Gates, 1 yıl içinde saniyede 250 $ kazanıyor.

- Diyelim ki, Bill Gates bir yerlerde 1.000 $ düşürdü, aramak için yorulmasına bile gerek yok, çünkü 4 saniye içinde bunu otomatikman kazanmış oluyor.

- Yeryüzündeki herkese 15 $ borç verse, yine de cebinde 5 milyon $ para kalıyor.

- Michael Jordan, ABD nin en fazla para kazanan sporcusu ve o hiç birşey yiyip içmese ve yıllık kazancı da 30 milyon $ olsa, yine de Bill Gates kadar zengin olabilmesi için 277 yıl beklemesi gerekiyor.

- Bill Gates bir ülke olsaydı, dünyanın en zengin 37. ülkesi olurdu.

- Bill Gates'in bütün parası 1$ lık banknotlara çevrilse, burdan aya kadar 14 kez gidip gelinebilecek bir yol yapılabiliyor.

Ve en iyisi;

- Eğer her bir Windows kullanıcısı, bilgisayarının bozulduğunu öne sürerek her kilitlenmede Microsoft'a 1 $ lık tazminat davası açsa, Bill Gates 3 yılda iflas ediyor.

HP ve Foxconn Türkiye’de PC üretecek

HP, Foxconn Teknoloji Grubu ve Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı, yaptıkları ortak açıklamada, Türkiye ve Orta Doğu’daki talep artışını karşılamaya yönelik Türkiye’de PC üretimine geçileceğini duyurdu.

Foxconn tarafından işletilecek olan bölgesel üretim tesisinin, yaklaşık 60 milyon dolar değerindeki yatırımla birlikte 2 bin kişiye ulaşacak istihdam fırsatı sunacağı belirtilen açıklamada, HP’nin, yeni Foxconn tesisinin en büyük PC müşterilerinden biri olmayı hedeflediği belirtildi.

HP’nin, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Bölgesi (EMEA) Kişisel Sistemler Grubu’ndan Sorumlu Başkan Yardımcısı Eric Cador da en son çıkan PC teknolojisine olan talebin çok hızlı arttığını belirterek, bu ortamda, HP olarak Türkiye’deki bireysel ve kurumsal kullanıcıların giderek artan ilgisini gözlemlediklerini bildirdi.

Foxconn Başkan Yardımcısı Jim Chang de Türkiye’de Çorlu’da kurulacak fabrikanın Foxconn tarafından yönetilen ve bilgisayarların üretileceği yeni bir üretim tesisi olacağını belirterek, Türkiye’nin, zengin ve yetkin iş gücü, stratejik konumu ve hükümetin desteği ile talep edilen ürünleri en hızlı ve en rekabetçi yollarla sunmak için ideal bir ülke olduğunu kaydetti.

Açıklamada, hem HP’nin hem de Foxconn’un Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı’na bu önemli projeyi gerçekleştirme aşamalarındaki özel desteği dolayısıyla minnettar oldukları ifade edilirken, “Başbakanlık Yatırım Ajansı, yatırım yapılacak en doğru yerin bulunmasında, bulunan yerin satın alınması için gerekli görüşmelerin düzenlenmesinde, ilgili hükümet yetkilileri ve özel kuruluşlarla koordinasyonun sağlanmasında bu yatırıma destek verdi” denildi.

KORKMAZ: TÜRKİYE İDEAL KOŞULLAR SUNUYOR

Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Alpaslan Korkmaz da Türkiye’nin dünyanın en büyük 15. ekonomisi olduğunu belirterek, şu görüşleri ifade etti:

“AB’ye üye 27 ülkeyle karşılaştırıldığında da en büyük ekonomiler arasında 6. sıradadır ve yatırımcılar için çok büyük fırsatlar barındırmaktadır. Küresel ekonomik kriz ortamında Türkiye, potansiyel yatırımcılara ideal koşullar sunmaktadır. Foxconn gibi çevreye duyarlı ve sosyal sorumluluk sahibi firmaların HP’yi desteklemek için bölgede bir yatırım yapma kararı almasından dolayı çok memnunuz. Küresel ekonomik karmaşaya rağmen Türkiye’de yatırım yapmayı bir fırsat olarak gören şirketler, mevcut krizden çok daha güçlü bir şekilde çıkacaktır.”

19 Şubat 2009 Perşembe

Televizyon önüne geçerken iki kere düşünün!

Örgü örmek, kitap okumak hatta bilgisayarda oyun oynamak bunamayı geciktiriyor, televizyon seyretmek ise hafıza kaybına neden oluyor.

ABD’de yapılan bir araştırma, örgü örmek, kitap okumak, hatta bilgisayar oyunu oynamanın bile bunama başlangıcını geciktirebileceğini ortaya koydu.
BBC’nin internet sitesindeki habere göre Minnesota’daki Mayo Clinic hastanesinden araştırmacılar, hobilerin bunama başlangıcını geciktirdiğini, ancak televizyon karşısında vakit geçirmenin hafıza kaybı gibi sorunlar yarattığını belirledi.

Araştırmada, 70 ila 89 yaşlarında, hatırlama sorunu yaşayan yaklaşık 200 kişi, bu sorunu yaşamayan bir grupla karşılaştırıldı. Araştırmacılar, katılımcılara son bir yıl içinde günlük faaliyetleri ve 50 ile 65 yaş arasında zihinsel olarak ne kadar aktif oldukları hakkında sorular sordu.

Orta yaşta okuyan, oyun oynayan veya dikiş dikmek, örgü örmek gibi el sanatı ile uğraşanlarda hafıza kaybı riskinin yüzde 40 oranında azaldığı belirlendi. İlerleyen yaşlarda ise aynı faaliyetlerin bu riski yüzde 30 ila yüzde 50 oranında azalttığı sonucuna varıldı.

Araştırmada ayrıca günde 7 saatten az televizyon seyredenlerin, ekran karşısında daha fazla oturanlardan yüzde 50 oranında daha az hafıza kaybına uğradığı sonucuna varıldı.

Alzheimer Derneği yetkilisi Sarah Day ise gelecek 10 yılda bir milyon insanın bunama yaşayacağını, dolayısıyla bunamayı önlemenin yollarını bulmanın çok önemli olduğuna dikkati çekti. Day, "Beyninize egzersiz yaptırmak için yap-boz yapmak, bulmaca çözmek, hatta yeni bir dil öğrenmek eğlenceli olabilir" diye konuştu.

18 Şubat 2009 Çarşamba

Öğrenciler öğretmenleri model alıyor!


Öğrencilerin yüzde 48.4’ü öğretmenlerini örnek alıyor.
Çözüm yayınlarından yapılan yazılı açıklamada, konuyla ilgili anketin 23 bin 666 öğrenciyle yapıldığı belirtildi. Ankete göre, öğrencilerin yüzde 94,8’i "akıllı tahta" gibi teknolojik gelişmelerin eğitimde kullanılmasının faydalı olduğu görüşünde.
Öğrencilerin yüzde 23,9’u haftada birden fazla kitap okurken, yüzde 29,3’ü haftada bir kitap okuyor.
Yüzde 6,4’ünün de hiç kitap okumadığı görülen anket sonuçlarına göre, öğrencilerin yüzde 35,4’ü dershanelerin başarıda etkili olduğunu düşünüyor. Yüzde 48,4’ü öğretmenlerini, yüzde 36,5’i de ebeveynlerini örnek aldıklarını kaydeden öğrencilerin yüzde 19,3’ü de arkadaşlarını rol model olarak kabul ediyor. Bunu sırasıyla yüzde 17,3 ile iş adamlarını, yüzde 9,7 ile sanatçıları, yüzde 9,5 ile siyasetçiyi model alan öğrenciler takip ediyor.

Okullarda özel güvenlik dönemi

2008–2009 eğitim öğretim yılının ikinci döneminin açılması ile birlikte öğrenci güvenliği ve sağlığı da en çok düşünülen ve tartışılan konulardan biri haline geldi.

Milli Eğitim Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı çeşitli önlemler alırken, Özel güvenlik şirketleri de hazırladıkları projeler ile güvenli bir eğitim öğretim ortamı oluşturmaya çalışıyor. Çocuk kaçırma, organ mafyası ve okul çevresindeki hırsızlık, gasp, uyuşturucu satışı gibi olayların artması üzerine yeni tedbirler alınıyor. Yöneticiler, okul çevresini denetim altına alabilmek için kameralı sistem kurduruyor veya özel güvenlik şirketleriyle anlaşma yolunu seçiyor.



Çocuklarımızı özel güvenlikler koruyacak

Güvenlik ve Temizlik sektörünün önde gelen firmaları arasında yer alan Mis Group Yönetim Kurulu Başkanı Cevat Turan, Okulların artık sadece polisler ve okullardaki mevcut görevliler ile korunamadığını, güvenliğe önem veren birçok okulda özel güvenliğin bulundurulduğunu ve bu önlemlerin öğrenci güvenliği açısından büyük bir açığı kapadığını, okullarda özel güvenliğin bulunması ailelere ve öğrencilere de güven verdiğini belirtiyor.


İyi bir eğitim alarak yetiştirilmiş Güvenlik elemanı bir okulda çalıştırılacaksa ayrıca pedagoji eğitimine tabi tutulması gerektiğini belirten Turan, “ Güvenlik personeli öğrencilere karşı nasıl davranacağını bilmeli ve olası riskleri önceden sezinleyebilmelidir. Halkla İlişkiler ve Psikoloji dalında eğitim ve testlerden geçirilmelidir” şeklinde konuştu.

Risk taşıyan okullar var

Şehir merkezinde risk taşıyan okulların olduğuna işaret eden Cevat Turan, çocukların okul çıkışında mutlaka ama mutlaka kontrollerinin yapılması gerektiğini belirtti. Bu bölgelerde iyi niyetli olmayan, okullar üzerinde bir takım hesapları olan insanların okul önlerinde bulunduklarını ve olası bir durumu önceden önlemede özel güvenlik personellerinin görev yapmalarının çok önemli olduğunu dile getirdi.


40 bin Güvenlik Personeli istihdam edilmesi planlanıyor

Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürü Necmettin Yalçın, valilere gönderdiği yazıyla bakanlığa bağlı okul ve kurumlarda yaşanabilecek olumsuzlukların önüne geçilmesi için güvenlik görevlisi istihdam edilmesinin planlandığını duyurdu. Vali başkanlığında toplanan İl Güvenlik ve Koordinasyon Kurulu'ndan çıkan izin sonrası ihtiyaç duyulan güvenlikçi sayıları bakanlığa iletildi. Sayısı yaklaşık 40 bin olacak özel güvenlikçilerin hangi şartlarda istihdam edileceği de önümüzdeki günlerde belli olacak. Bu sayede kriz nedeniyle işsiz kalan birçok vatandaşımıza da iş olanağı yaratılmış olacak.